CANAN ATİK-Yeşilbayır İMKB MTAL
Hürriyet.com.haberi
Haber Giriş: 24.03.2021
- 12:35 | Son Güncelleme: 24.03.2021 - 12:38
Ruh haliniz Covid aşınızı nasıl etkileyebilir?
Bugüne kadar yapılan
birçok araştırma ruh halimizin ve stres düzeyimizin aşıların etkinliği üzerinde
büyük bir etkiye sahip olduğunu kanıtlıyor. Bu durumda Covid 19 aşılarının
etkinliği de psikolojik durumumuz, stres ve kaygı seviyemiz hatta uyku düzenimize
göre değişiyor.
Araştırmalar stres, yalnızlık,
mutsuzluk, uykusuzluk gibi psikolojik yüklerimizin aşılara karşı bağışıklığı
etkilediğini gösteriyor. Psikiyatri
Uzmanı Prof. Dr. İrem Yaluğ Ulubil,
uzun süren gerginliğin, baş edemediğimiz stresin, aşı-ilaç
ve diğer medikal tedavilere umulan yanıtın yeterli olmamasına yol açtığını
söylüyor. Bu da stresin bağışıklık sistemine olan negatif etkisinden
kaynaklanıyor.
PSİKOLOJİK
DURUMUMUZ ANTİKOR GELİŞTİRMEDE BİLE ETKİLİ
Stresli zamanlarda rahatlamak ve ruh
sağlığınızı korumak için “kendinize zaman ayırın, arkadaşlarınızla ya da
ailenizle iletişimde olun” gibi tavsiyeleri hep duyuyoruz ama pandemiden dolayı
bu tavsiyeler her zamankinden daha da önemli hale geldi. Çünkü psikolojik
durumumuz bağışıklık sistemimizin yeni bir aşıya karşı verdiği tepkiyi
şekillendirebilir hatta enfeksiyonla mücadele etmemize yardımcı olacak koruyucu
antikorların geliştirilmesine bile yardımcı olabilir.
Vücut kitle indeksi gibi fiziksel
faktörlerin aşının etkinliğinde önemli olduğunu zaten biliyoruz. Örneğin, şubat
ayı sonlarında İtalyan sağlık çalışanlarının yaptığı araştırma obezitenin
Pfizer/BioNTech aşısına karşı antikor yanıtını azalttığını doğruladı. Ancak araştırmalar
diğer hastalıklar için yapılan aşıların etkinliği için de akıl sağlığımızın ve
genel stres seviyelerimizin önemli bir rol oynadığını açıkça gösteriyor.
Manchester Üniversitesi'nde görevli
İmmünolog Prof Daniel Davis, “Bağışıklık sistemine neyin yardımcı olabileceği veya
zarar verebileceği konusunda pek çok şeyin etkili olduğunu ancak çoğu bilim
insanın stresin etkileri konusunda hemfikir olduğunu söylüyor.
DÜŞÜK
KAYGI SEVİYESİ AŞIYA KARŞI TEPKİYİ HIZLANDIRIYOR
Ohio Eyalet Üniversitesi Tıp
Fakültesi'nden Prof Janice Kiecolt-Glaser, bu konuda yapılan birçok araştırmaya
öncülük etti. 1990'larda, özellikle zorlu bir dizi sınav sırasında hepatit B
aşısı alan bir grup tıp öğrencisini inceledi. Aşı normalde 7 aylık bir süre
içinde 3 doz halinde uygulanıyordu. Ancak bu öğrencilerin % 25'i, daha ilk
dozda saptanabilir antikor seviyeleri geliştirmeye başladı ve diğer öğrencilere
göre belirgin şekilde daha düşük kaygı seviyelerine sahipti. Yani bu
öğrencilerin rahat tavırları, aşıya karşı daha hızlı tepkiye neden olmuştu.
STRES
YAŞLILARIN BAĞIŞIKLIĞINI BELİRGİN BİR ŞEKİLDE ZAYIFLATIYOR
Yaşlı nüfusta stresin sonuçlarını
incelemek için demanslı eşlerine bakan bir grup katılımcıyla çalışan
Kiecolt-Glaser'ın ekibi, günün her saati bakım vermenin stres seviyesini
arttırdığını ve bu kişilerde vücudun grip aşısına tepkisini daha zayıflattığı
sonucuna vardı. Aşı olduktan dört hafta sonra, bakımı yapan stresli kişilerin
sadece % 38'inin klinik olarak anlamlı bir antikor artışı gösterdiği ortaya
koyuldu.
Araştırma açıkça gösteriyor ki stresin
sonuçları genel olarak daha yaşlı katılımcılarda belirgin bir şekilde
bağışıklığı zayıflatıyor. Daha da önemlisi, zihinsel gerginlik aşıların kalıcı
koruması üzerinde uzun vadeli etkili olabilir.
KRONİK
STRES BAĞIŞIKLIĞI DÜŞÜRÜYOR
Kiecolt-Glaser'in laboratuvarında klinik
psikolog olarak görev yapan, aynı zamanda Covid-19 salgını ile ilgili yapılan
araştırmanın sonuçlarını özetleyen bir makalenin ortak yazarı olan Annelise
Madison, bakım veren hasta yakınının kronik stresinin, vücudun verdiği antikor
yanıtını azalttığını söylüyor. Yani aşı ile elde edilmek istenen bağışıklık çok
uzun sürmeyebiliyor. Dolayısı ile bağışıklığın devamı için daha sık aşılama
yapılması gerekebilir. Daha da kötüsü, stres hastalıklara karşı başka bir
önemli savunma mekanizması oluşturan T hücrelerinin hareketini de bozuyor gibi
görünüyor.
HER BİR
SAATLİK İLAVE UYKU ANTİKOR SEVİYELERİNDE % 56'LIK ARTIŞ SAĞLIYOR
Aşıya vücudumuzun verdiğimiz tepki,
stres nedeniyle bozulan uykumuza da bağlı olabilir. 2003 yılında yapılan bir
deneyde, bir grup genç yetişkinden hepatit A aşısı olduktan sonra 36 saat
uyanık kalmaları istendi. Bir ay sonra aşı oldukları gece normal olarak
uyumasına izin verilen grupla, uyumayan grup kıyaslandığında, uyumayan grubun
antikor seviyesi diğer grubun yaklaşık yarısı kadardı. Bu bulgu daha sonra da
birçok yaş grubunda tekrarlandı. Pittsburgh Üniversitesi'ndeki bir araştırma
ekibi, Hepatit B aşısı alan orta yaşlı yetişkinler ile yaptığı araştırma
sonucunda her bir saatlik ilave uykunun, antikor seviyelerinde% 56'lık bir
artışa karşılık geldiği tespit edildi. Sonuç olarak kronik stres gibi, yetersiz
uyku da bağışıklık sistemini zayıflatıyor ve uzun vadede korumanın azalmasına
neden oluyor. Ayrıca kronik stresten kaynaklanan yetersiz uyku ve depresyon,
vücutta düşük dereceli iltihaplanmaya yol açabilir ve bu da antikor üretimini
engelliyor gibi görünüyor.
SOSYAL
ÇEVREMİZ DUYGUSAL YÜKLERİMİZİ HAFİFLETİYOR
Çevremizden aldığımız sosyal destek
seviyemiz de stresimizi etkiliyor. Duygusal yüklerimizi hafifletmeye yardımcı
olacak bir insan ağımız yoksa, gündelik hayatımızda yaşadığımız basit zorluklar
bile bizi çok bunaltabilir. Daha küçük sosyal çevreye sahip insanlar bir aşının
ardından daha zayıf koruma gösteriyor gibi görünüyor.
EVLİLİĞİMİZ
BİLE AŞININ ETKİNLİĞİNDE ROL OYNUYOR
Benzer nedenlerden dolayı, aşı etkinliği
ikili ilişkilerimizin ve evliliğimizin kalitesine bile bağlı olabilir.
Eşleriyle duygusal bağının kuvvetli olmadığını düşünen bir grup ile daha mutlu
olan çiftler arasında yapılan bir çalışmada, mutlu olan çiftlerin grip aşısına
karşı daha etkili bağışıklık tepkileri gösterme eğiliminde olduğu
anlaşılmıştır.
Covid 19 özelinde
hala yapılmış özel çalışmalar olmasa da birçok farklı aşı türü üzerine yapılan
araştırmalar göz önüne alındığında, yukarıda saydığımız tüm faktörlerin mevcut
aşılama programıyla ilgili olacağını düşünmek yanlış olmaz. Stirling
Üniversitesi'nde Davranışsal Tıp üzerine çalışan Prof Anna Whittaker, Covid
enjeksiyonları için ortalama etkililiğin genellikle çok yüksek olduğunu, ancak
stresin yine de belirli kişilerde optimum koruma seviyesini düşürebileceğini
vurguluyor. Özellikle yaşlılık veya obezite gibi diğer risk faktörleri varsa,
bu faktörler de aşının etkinliğini azaltabilir. Imperial College London'da bir
immünolog olan Prof Danny Altmann benzer mekanizmaların uzun covid
semptomlarında da rol oynayabileceğini söylüyor.
Peki,
vücudumuzun aşılara verdiği tepkiyi optimize etmek için bu araştırmalar
ışığında nelere dikkat etmeliyiz? Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. İrem Yaluğ Ulubil
ve Psikolog Serap Duygulu stresin bağışıklık sistemimize etkilerini anlatıyor
ve aşı olacaklara tavsiyelerde bulunuyorlar.
AŞIYA
KARŞI GELİŞTİRİLEN PSİKOLOJİK TEPKİ FİZYOLOJİK SAĞLIĞI ETKİLİYOR
Psikolog
Serap Duygulu, stresin bizleri biyolojik ve
psikolojik anlamda iki yönlü etkileyen bir duygu durum olduğunu, negatif
psikolojik durumun fiziksel sağlığımızı da olumsuz etkilediğini söylüyor. “Son bir yıl boyunca hayatımızı etkileyen ve tüm dünyada salgına
dönüşen Covid19 virüsü nedeniyle bireyler oldukça gergin ve kaygılılar.
Geleceğe dönük belirsizlik nedeniyle de kaygı sürekli bir hale gelmiş durumda.
Hepimizi umutlandıran gelişme ise farklı ülkelerde üretimine başlanan aşı
uygulamaları oldu. Bir taraftan aşı ile normal yaşama döneceğimize yönelik
olumlu beklentiler artarken bir taraftan da aşı ile ilgili kaygılar da oluştu” diyor
ve bireylerin salgına ve aşıya dönük geliştirdikleri psikolojik tepkinin
fizyolojik sağlıkları üzerinde de etkiler oluşturabildiğinin altını çiziyor.
İNANÇ,
GÜVEN VE POZİTİF DÜŞÜNCE AŞIDAN ALINACAK YARARI ARTIRACAK
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. İrem Yaluğ
Ulubil ise vücudumuzda salgılanan ondan fazla stres hormonunun kontrolsüz
salınımını bağışıklık sistemini işlevsizleştirebileceğine dikkat çekiyor. “Hastalıklar insanın bio-psiko-sosyal dengesinin bozulmasından
kaynaklanır. Uzun süren gerginlik, baş edemediğimiz stres, aşı-ilaç ve diğer
medikal tedavilere umulan yanıtın yeterli olmamasına yol açabilir. Bu da
stresin bağışıklık sistemine olan negatif etkisinden kaynaklanmaktadır.” diyor.
İnanç, güven ve pozitif düşünce ile bu aşı uygulamasına katılmanın aşıdan
alınacak yararı arttırabileceğini düşündüğünü ekliyor.
OLUMLU
DÜŞÜNÜN, ÇÜNKÜ DÜŞÜNDÜKLERİNİZ YAŞAYACAKLARINIZI BELİRLİYOR
Serap Duygulu, son yıllarda yapılan bazı
araştırmaların sonuçlarını bizimle paylaşarak olumlu düşünmenin önemine dikkat
çekiyor.
Bilim adamları beynimizin biz bir şey
düşündüğümüzde o konuyla ilgili pencereler açtığını ve düşünce sona erdiğinde
pencerenin kapandığını fark ediyorlar. İşte bu düşünceler sırasında
hissettiklerimiz yoluyla beynimiz farklı kimyasallar üretiyor. Bu kimyasallar
nöropeptit adıyla biliniyor ve tüm vücudumuzu etkiliyor. Aşık olduğumuzda
içimizde pır pır eden şey de sinirlendiğimizde midemizdeki ağrı da bu
kimyasallar tarafından oluşturuluyor. Bilim adamları bağışıklık hücrelerimizin
üzerinde nöropeptitler yani beynimizin düşüncelerimize göre ürettiği
kimyasallar için alıcılar bulunduğunu keşfediyorlar. Bu keşifle beraber
anlaşılan başka bir şey daha var: Bağışıklık sistemimiz duygusal
diyaloglarımızı ve içsel konuşmalarımızı dinliyor ve bu konuşmalara ve düşündüklerimize
göre bağışıklık sistemi hastalıklara ve mikroplara yanıt veriyor. Hastalıkları
artırabiliyor, azaltabiliyor ya da durduruyor. Tüm bunlarsa sadece bizim
beynimizin içinde olanlarla yani düşüncelerimiz yoluyla belirleniyor.
Yaptığımız her şeyin fiziksel bir sonucu
olduğunu biliyoruz, artık anlaşılıyor ki düşündüğümüz her şeyin de gözle
görülen elle tutulan sonuçları var. Bilim adamları kesin olarak ortaya
koydukları sonucu şöyle açıklıyorlar: Olumlu düşünün. Çünkü düşündükleriniz
yaşayacaklarınızı belirliyor.
KORKTUĞUMUZ
BAŞIMIZA GELİR
Salgınla ilgili yaşadığımız yoğun
kaygıyla bağlantılı olarak sürekli olumsuz düşünmek ve olumsuz beklentilere
girmek psikolojik savunma sistemimizin zayıflamasına dolayısıyla biyolojik
sistemimizin de savunmasız hale gelmesine yol açacak ve sonuçta korktuğumuz
başımıza gelecektir. Aynı şekilde son aylarda hepimiz için bir umut olan aşıya
karşı bizi koruyacağına inanarak bir beklenti geliştirdiğimizde aşının
koruyuculuğuna ek olarak psikolojik olarak da korunduğumuza inancımız
artacaktır. Günümüzde tüm hekimlerin üzerinde birleştiği bir görüş var ki o da
stres altında bağışıklık sisteminin baskılandığıdır.
Bu kadar etkilediğini bilmiyordum
YanıtlaSil