CANAN ATİK-Yeşilbayır İMKB MTAL
Öğrencimiz Kadir'in zihin-beden ilişkisi üzerine araştırma yazısı
ARAŞTIRMA
Sam adında bir demir yolu işçisi
manevra sahasında çalışıyor, çok iyi bir insan ama ne yazık ki biraz kötümser
bir yanı var. Yani olaylara hep kötü yanından bakan biri.
Bir yaz günü soğutucu vagonun
içine giren Nick yanlışlıkla kendini içeriden kilitliyor.
Nick kilitli kaldığı soğutucu
vagonun içinde eğer buradan çıkmayı başaramazsam donarak öleceğim diye panik ve
korkuyla kapıyı yumruklamaya başlıyor. O gün tüm işçiler ustabaşının doğum günü
sebebiyle erken ayrıldıkları ve sahada kimse olmadığı için dolayısıyla sesini
kimseye duyuramıyor.
Titremeye
başlıyor yerde kıvrılıyor. Bulduğu bir mektupta karısı ve çocuklarına
"Bunlar benim son sözlerim ve günlerim olabilir. Şu an yavaş yavaş
donduğumu ve tükendiğimi hissediyorum" diye bir not yazıyor
Ve ertesi
gün diğer işçiler dondurucunun kapısını açtıklarında Nick'in donmuş bedeni ile
karşılaşıyorlar.
Gerçekten
üzücü bir hikaye...
Fakat bu
hikayenin şaşırtıcı kısmı, burada olağanüstü olan şey, o gece dondurucunun
çalışmıyor olması... Gayet sıcak bir yaz akşamı ve donmasına ihtimal yok.
Ne yazık ki,
Nickin korkusu kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşüyor.
Kişisel
gelişimde Zihnin gücüne örnek olarak verilen en fazla anlatılan hikayelerden
birisidir.
Zihnimizin
ne kadar güçlü olduğunu ve bize inandığımız her şeyde neler yapabileceğini
tahmin bile edemezsiniz. Bedeninizin her bir hücresi konuştuğunuz - dahası
düşündüğünüz her şeye karşılık veriyor.
Gerçek bir
inanç durumunda insanı şaşkınlığa düşüren buna benzer olaylar çok olmakta...
Hasta bir insana şekerleri ilaç diye verdiğinizde ona inanıp iyileşmesi gibi...
Ameliyat edilmediği halde bayıldığında Ameliyat olduğunu sanan bir insanın
iyileşmesi gibi.
Nörolog Dr.
Zeus ve ekibinin yaptığı ısı
çalışmasının sonuçları ilginç ve hayret vericiydi..
Çalışmada,
sadece bir tanesinin yakıcı özelliği bulunan 3 ayrı sıcaklıktaki noktaya elin 3
parmağı değdiriliyor. Diğer iki nokta soğuk olduğu halde kişi, 3 parmağı da
yanmış gibi tepki gösteriyor ve kızarıyor. Hatta parmaklar su bile topluyor.
Tıp dünyası
son yıllarda zihin ve beden arasındaki bağlantının ne kadar güçlü olduğunun
farkında. Hatta bir insanın zihin gücü ile hiç ilaç almadan iyileşmesi mümkün
mü, son yılların en büyük tartışma konusu bu.
Bütün bu çalışmalar
değerlendirildiğinde ortaya şu sonuç çıkıyor.
İnsan iyi ya da kötü bir şeyin
olacağına kuvvetle inanmışsa: Yani bir şeyi bu sana iyi gelecek diye birine
verdiğinizde o kişi buna inanırsa gerçekten işe yarıyor ve iyi geliyor.
Eğer aynı şeyi bir başkasına bu
sana zarar verecek diye verdiğinizde o kişide buna inanırsa zarar veriyor.
Bizler bir şeyi Pozitif ve
Olumsuz olarak algıladığımızda hücrelerimizde buna göre programlanıyor ve ona
göre davranıyorlar.
İnsanın kötü ve negatif bir şeyi başına getirmesi olayına Nocebo etkisi deniliyor.
Pozitif düşünce ile şifalanma etkisi yapan Placebonun tam tersi. Sürekli
düşünülen olumsuz düşünceler ve söylemler hastalığa sebep oluyor.
Bu arada Placebo latincede kelime olarak "sizi mutlu
edeceğim" anlamına geliyor.
Nocebo ise "zarar
vermek"
Sözcüklerin suya etkisini
hatırlayın, suya bunu yapıyorsa, %75 'i su olan vücudumuza neler yapar düşünün?
*Hücrelerinizle konuşabilir ve
diyebilirsiniz ki:
Şimdi şu andan itibaren hücrelerimi yaşamımı daha kolaylıkla ve
refah içerisinde yaşamamı sağlayacak niteliklere sahip olmak ve daha sağlıklı
olmak üzere programlıyor ve kodluyorum.
Sam doktor Zeusa soru soruyor.
Zeus cevaplıyor: gelen Kanser hastası bir kadın danışanı diyor
ki "bedenimde oluşan iyi katil hücrelerin kanserli hücrelere saldırdığını
ve onu yok ettiğini hayal ediyorum."
Zeus diyor ki: sen cinayet
işleyecek biri misin? Açıkçası bedeninde bir savaş yaratmak çok doğru bir seçim
değil. Bilinç seviyesinde bize fazla saldırgan gelmeyecek canlandırma
tekniklerine ihtiyacımız vardır. Bunun yerine ona zihninde canlandırma
yöntemini daha nazik bir başkasıyla değiştirmesini öneriyor. Güneşin hasta hücreleri
erittiğini hayal etmesini... Kendisi kansere yakalandığında serin temiz suyun
rahatsız hücreleri bedeninden temizlediğini hayal edermiş mesela..
Bu arada Ailesi veya dostları
arasında hasta insanlar olanlar, sürekli onları hasta görmekle aslında onlara
zarar verirler. Onların iyileştiğini zihninizde canlandırın. Onlara iyi
titreşimler göndermek gerekir. Ve sonrası onlara kalmıştır..
İ.KADİR A.YEŞİLBAYIR İMKB MTAL
Projemizle ilgili Güzel bir araştırma.Bilimsel verilerle desteklemişsin.AFERİN
YanıtlaSil